Page 33 - sayi-003
P. 33
DÜŞÜNMEK YOLA şünmeyi zihinsel bir faaliyete indirgeyen
ekoller bize bu noktada tatmin edici ce-
ÇIKMAKTIR vaplar veremezler. İyi, güzel ve doğruyu
birbirinden ayrıştıran bir zihin yapısı,
düşünce ile erdemli davranış arasında
İbrahim Kalın’ın son kitabı Açık Ufuk’un doğrudan ve zorunlu bir ilişki kurmaz.
tanıtımında şu satırlara yer verildi... “Dü- Fayda ve kârı artırmak için uygulanan
şünceler ruh ve zihin dünyamızda cere- yöntemler kapitalist üretim-tüketim ku-
yan eden soyutlamalardan ibaret değildir. ralları içinde iyi ve doğru kabul edilir ama
Var olma biçimimizi, benimsediğimiz dü- akıl ve erdem terazisine konulduğunda sı-
şünceler belirler. İyi olmak için iyiyi dü- nıfta kalırlar.
şünmek, doğru olmak için doğrunun pe- Düşünmek ile ahlâk, tefekkür etmek ile
şinden gitmek, güzel olmak için de güzeli erdemli davranmak arasında ayrılmaz bir
kavramak gerekir.” bağ vardır. Bir düşünce bizi doğru dav-
İbrahim Kalın, düşünmenin çileli ama ranışa götürmüyorsa ya düşündüğümüz
kendini bilmek ve bulmak için varoluşsal şeyde ya da düşünme biçimimizde bir
bir gereklilik olduğunu derinlikli bir şe- sorun var demektir. Gerçek düşünce, bizi
kilde ortaya koyuyor. Düşünmenin değil; iyi, doğru ve güzel davranışa götürür. Bu
iyi, güzel ve doğru düşünmenin erdemi- yüzden düşünmek, salt zihinsel bir eylem
ni vurguluyor ve düşüncenin ucunu açık değildir. Sahih mânâda düşünmek, bütün biYAZAR biKİTAP
hâle getiriyor. varlığımıza nüfuz eder. Bizi sarıp sarma-
Kalın’a göre düşünmek yola çıkmaktır. lar ve dönüştürür. Bir düşünce, tasavvur
Herhangi bir yola değil, bizi hakikate gö- yahut duyguyu iliklerimizde hissetmeden
türecek yola koyulmaktır. Düşünmek, onun mânâsını tam olarak kavradığımızı
Eflatun’un mağarasından çıkmak için söyleyemeyiz. Düşünce ancak varoluşu-
ayağa kalkmaktır. Duvara yansıyan göl- muzu dönüştürdüğü zaman iyi, güzel ve
gelerin hakikatin kendisi değil, sadece doğrunun elçisi olur ve hikmet sıfatını ka- 33
gölgesi olduğunun farkına vararak ışığın zanmayı hak eder.
kaynağına yönelmektir. Düşünmek, ayağa
kalktığınızda size müstehzi bir şekilde ba-
kanlara aldırmadan kapıya doğru yürü-
mektir. Ayağınıza vurulmuş zincirlerden
kurtulmak için önce zihninize vurulmuş
prangalardan kurtulmaktır. “Mağaradan
çıkanı vururuz.” diyenlere aldırmadan
aklının ve vicdanının sesine kulak ver-
mektir. Düşünmek tehlikeli ve çileli bir
iştir.
DÜŞÜNMEK
VAROLUŞUMUZU
DÖNÜŞTÜRÜR
Doğru düşünmek erdemli olmayı garanti
altına alır mı? Düşünmek, ahlaklı olmak
için yeterli midir? Bilmek, her zaman
doğruyu yapmak anlamına gelir mi? Dü-